“`html
T24 Haber Merkezi
Gazeteci Fatih Altaylı, Suriye’deki son gelişmeleri değerlendirerek, Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) liderliğindeki silahlı grupların Halep üzerindeki hakimiyet mücadelesinin yanı sıra, Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) Tel Rıfat’a yönelik başlattığı saldırının Türkiye’ye olası etkilerini ele aldı.
“Bizim ve bu cehalet içinde savrulan iktidarımızın anlaması gereken en önemli şey şu: Bölgede yaşanan her çatışma, Türkiye için olumsuz sonuçlar doğurur.” diyen Altaylı, şu yorumları yaptı:
“2011 yılında patlak veren Suriye İç Savaşı’nın kaybedeni nettir: Türkiye’dir. Türkiye, bu savaşla birlikte yaklaşık 10 milyon göçmen akınına uğramış ve ciddi ekonomik zorluklar yaşamıştır. AKP, bu göçmenler üzerinden Batı ile yeni ilişkiler geliştirmiş olabilir; ancak sonuç olarak Türkiye kaybetmiştir.”
“Bugün başlayacak karışıklıklar da Türkiye’ye fayda getirmeyecek. Esad, İran’ın ve mümkünse Rusya’nın desteğiyle bir karşı saldırı başlatırsa, Türkiye yeni sorunlarla yüzleşmek zorunda kalabilir.”
“Bu yanlış düşüncede olan siyasi İslamcıların zannettiği gibi, bölgede PKK/YPG aleyhine bir genel durumun oluşması söz konusu değildir. Aksine, HTŞ ABD ve İsrail’in yönlendirmeleri doğrultusunda bölgedeki etkisini artırmakta ve PKK’ya alan açmaktadır.”
“Daha önce ABD ve Avrupa’nın gözünde ‘İslamcı terör örgütü IŞİD’i sona erdiren kurtarıcı’ olarak tanıtılan PKK/YPG, şimdi yeniden Batı için ‘kahraman’ olarak lanse edilmeye çalışılacak. Sonuçta PKK/YPG, batıya daha fazla uzanacak ve hedeflerine yaklaşacaktır.”
“Üzücü olan, iktidarımızın bir kez daha yanıltıldığı ve yeniden İsrail ile ABD ile anlaşma yoluna gittiğidir. Geçtiğimiz haftalarda İsrail istihbarat başkanının Türkiye’yi ziyaret etmesinin turistik olmadığını anlamış bulunmaktayız, Türkiye maalesef ittihatçı hayaller peşinde koşan siyasi İslamcıların mücadelelerinin kuklası olmuştur.”
“Kısa süre içerisinde bir kez daha kandırıldıkları anlaşılacaktır. Ancak kandırılmak, bu iktidar için bir kader haline gelmiştir. ‘Kandırıldık, affetsin Allah’ diye diye Türkiye’yi getirdikleri durum ortadadır.”
Halep’teki Durum Nedir? Mart 2020 itibarıyla Rusya ve Türkiye, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi’nde bir ateşkes ilan etmiş ve iki ülkenin ordularının bölgedeki devriyelerin ortaklaşa gerçekleştireceğini duyurmuştu. Şu anda, bölgede Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait birçok gözlem noktası mevcut. Silahlı gruplar ile Suriye ordusu arasında bölgedeki çatışmalar giderek şiddetleniyor. Gelen bilgilere göre, söz konusu gruplar ilk 48 saat içinde 20 kilometrelik bir alanı ele geçirdi. 29 Kasım’da ise HTŞ liderliğindeki grupların Halep’in merkezine girdiği bildirildi. Britanya merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, çatışmalarda birçok kaybın yaşandığını aktardı; ilk iki gün içinde 120’den fazla HTŞ mensubu ve yaklaşık 20 SMO üyesinin öldüğü, Suriye ordusunun da 60’tan fazla kayıp verdiği belirtildi. Türkiye İhtiyatlı Ama Şam’a Yöneldi Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov, Moskova’nın silahlı grupların saldırısını “Suriye’nin egemenliğine yönelik bir ihlal” olarak değerlendirdi. Peskov, “Biz, Suriyeli yetkililerin bölgeye düzen sağlamasını ve anayasal düzenin yeniden kurulmasını arzu ediyoruz.” şeklinde konuştu. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli, Halep’teki çatışmalarla ilgili açıklamasında, “İdlib’e yönelik gerçekleşen son saldırıların” altını çizerek, “Bu yeni çatışmalar, bölgedeki gerginliği istenmeyen şekilde artırıyor.” dedi. “Yeni ve daha büyük istikrarsızlıklara yol açılmaması ve sivil halka zarar gelmemesi, Türkiye için büyük bir önem taşımaktadır.” diyen Keçeli, “Gelişmeleri, Suriye’nin birliği ve toprak bütünlüğü ile terörle mücadele hedefinde takip ediyoruz.” ifadesini kullandı. M5 Yolu Kritik Öneme Sahip Resmi kaynaklara göre, silahlı gruplar Halep ile başkent Şam arasında stratejik öneme sahip olan M5 karayolunun bir kısmını kontrol altına almayı başardı. M5, Suriye’nin Ürdün sınırında başlayıp Halep’e kadar uzanan ana otoyoldur. İdlibè boyunca uzanan ve 450 kilometre uzunluğundaki bu yol, Suriye’nin en kalabalık dört şehrini, yani Şam, Humus, Hama ve Halep’i birbirine bağlıyor. Savaş öncesinde, Suriye’nin ekonomik açıdan önemli yollarından biri olan M5, Halep’i de destekleyen önemli bir arterdi. Uzmanlar, bu otoyol üzerinden ticaretin savaş öncesinde 25 milyon dolarlık günlük bir hacme sahip olduğunu tahmin ediyor. M5, Suriye’nin doğusundan ve kuzeyinden ürün taşımak için önemli bir güzergah olmuştur. Ayrıca Ürdün, Suudi Arabistan, Türkiye ve diğer Arap ülkeleriyle ticaret de buradan gerçekleşmektedir. Bölgede Hangi Güçler Var? Suriye, Rusya ve İran, HTŞ’nin desteklediği silahlı grupların Halep’i tamamen ele geçirebileceğinden endişe ediyor. İran Devrim Muhafızları’nın önde gelen komutanlarından Kioumar Pourashemi’nin Halep’teki çatışmaların başlangıcında yaşamını kaybettiği bilgisi geldi; Rus hava saldırıları Suriye ordusunun önemli bir akaryakıt üssünün yer aldığı Han Al-Asal üzerinde yoğunlaştı. Şam yönetimi, Rusya tarafınca eğitim alan ve daha önce “Kaplan Kuvvetleri” olarak bilinen 25. Özel Kuvvetler Tümeni’ni bölgeye konuşlandırdı. Şam tarafından bölgeye aktarılan birlikler arasında Filistin Kudüs Tugayı ve Rus yapımı modern T-90 tankları ile T-72’nin geliştirilmiş modelleri yer alıyor. Bir süredir İdlib’i kontrol eden ve kendilerini cihatçı olarak tanımlayan HTŞ, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin “terör örgütleri” listesine girmekte. Türkiye de HTŞ’yi “terör grubu” olarak tanımaktadır. Türkiye-Suriye Normalleşme Çabaları Saldırılar, Türkiye ile Suriye arasında normalleşme çabalarının hız kazandığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile görüşme isteğini dile getirdiği bir dönemde bu gelişmeler yaşanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, son olarak Suudi Arabistan ve Azerbaycan’a düzenlediği ziyaretlerin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “Esad ile bir görüşme umudum var. Çünkü Suriye ile Türkiye arasında terör unsurlarını ortadan kaldırmalıyız. Suriye’de adil ve kalıcı bir barış için atılacak adımların net olduğu kanaatindeyim. Normalleşme noktasında Suriye tarafından bir el uzatmayı bekliyoruz. Bu süreç, Suriye topraklarında barış ve huzurun sağlanmasına katkı sunacaktır.” ifadelerini kullandı. Rusya ile Türkiye Arasında Anlaşmazlık mı Var? Kremlin’in Suriye Özel Temsilcisi Aleksander Lavrentiyev, geçtiğimiz haftalarda yapılan Astana22 toplantısı sırasında bir Rus haber ajansına verdiği röportajda Türkiye’yi Suriye’de “işgalci güç” olarak tanımladı. Rusya, yalnızca kendi ve İran güçleri dışındaki askeri varlıkları “işgalci” olarak kabul etmekte; ancak Astana ortaklığı, Moskova’nın Ankara’yı böyle bir şekilde açıkça tanımlamasını engelliyor. |
NAMIK DURUKAN YAZDI PYD/YPG, Fırat’ın batısını boşaltıyor: Tel Rıfat’tan sonra Menbiç’ten de çekiliyorlar Kuzeybatı Suriye’de şiddetli çatışmalar: Harita değiştiren operasyonda Batı Halep’e yoğun bombardıman HTŞ liderliğindeki gruplar bir kez daha şehrin kapılarına dayandı; Halep’e 5 kilometre yaklaştılar HTŞ liderliğindeki gruplar Halep’in dış mahallelerine girdi, merkeze ilerliyor: Şam-Halep karayolu da kontrollerine girdi Rus savaş uçakları Halep’i vurdu: HTŞ destekli gruplar, YPG’nin kontrolündeki havaalanına saldırı hazırlığı yapıyor İdlib tamamen HTŞ liderliğindeki silahlı grupların kontrolüne girdi, istikamet Hama: Gruplar kente girmeye başladı SMO, Tel Rıfat ve Afrin bölgesinde saldırıya geçti; PYD/DSG cepheleri ateş altına alınıyor Suriye Milli Ordusu, Tel Rıfat’a girdi: ‘Sırada Münbiç var’ iddiası |
“`